deyimler sözlüğü Bir nerededir.com sitesi!

deyim mi arıyorsunuz?

deyimler sözlüğümüzden bulup getirelim!

Türkçe Deyimler Sözlüğü

yol deyimleri

lgs öğrencileri


Deyimler sözlüğümüzde bulunan, yol ile ilgili, içinde yol kelimesi geçen, yol kavramını barındıran, sizler için seçilmiş ve hazırlanmış deyimlerin listesi aşağıdadır.

Deyimlerin üzerine tıklayarak anlamlarını, detaylı açıklamalarını, kullanım örneklerini ve günlük hayatımıza yansımalarını inceleyebilirsiniz.

Ve asla unutmuyoruz, dahi anlamındaki -de ve -da ayrı yazılır ;)

» yol sözcüğünün anlamı nedir?

» yol sözcüğünün ingilizce tercümesi

» yol kelimesi ne demek?

yol kelimesi ya da kavramı ile ilgili deyimler

Deyimler (44)

  • aldı ele düştü yola deyimi

    konuyu yakaladı, üzerinde durdukça durdu, uzattıkça uzattı. örnek: Keşke söylemeseydik, aldı ele düştü yola, can sıkıcı bir durum.

  • aldı ele girdi yola deyimi

    konuyu yakaladı, üzerinde durdukça durdu, uzattıkça uzattı. örnek: Keşke söylemeseydik, aldı ele düştü yola, can sıkıcı bir durum.

  • bir yol deyimi

    bir kez. örnek: Bir yol bu iş başlasa, ardı gelir.

  • bir yol tutturmak deyimi

    kendine göre bir tutum izlemek, örnek: O bir yol tutturmuş gidiyor işte, sonunu düşünmüyor.

  • bir yolunu bulmak deyimi

    bir işi sonuçlandırmak için bir çare bulmak, örnek: Sanırım bir yolunu bulmak, bu işi bitirmek gerekiyor.

  • bok yolu deyimi

    arg. (1) hela deliği, kubur, hela. (2) anüs.

  • bok yoluna gitmek deyimi

    ka. (1) yararsız, gereksiz, belki de zararlı bir şey uğruna yok olmak, boşu boşuna harcanmak. (2) boş yere, boşu boşuna ölmek.

  • cehenneme kadar yolu var deyimi

    başımdan gitsin de nereye giderse gitsin, defolsun, isterse cehenneme gitsin anlamında bir öfke sözü.

  • çakal yolu deyimi

    ha. dar yol, keçiyolu.

  • çıkar yol deyimi

    karışık, güç bir durumdan kurtaran, iyi bir sonuca ulaşmayı sağlayan yöntem, çözüm yolu, çare.

  • çözüm yolu deyimi

    bir sorunun karanlık, güç yanını bulup onu açıklayarak anlaşılmazlıktan kurtarmak için tutulacak yol ya da bir sorunu çözme biçimi; bir güçlüğü ortadan kaldıracak düşünce, eylem, işlem, çare.

  • dikenli yol deyimi

    mec. güç iş, örnek: Sevda bir dikenli yoldur demişler.

  • geçim yolu deyimi

    geçinmek, yaşamak için gereken geliri sağlama çaresi.

  • gözleri yollarda kalmak deyimi

    özlenen kişinin, geciken, beklenen mektubun ya da haberin gelmesini istekle, merakla, özlemle beklemek.

  • gözü yollarda kalmak deyimi

    özlenen kişinin, geciken, beklenen mektubun ya da haberin gelmesini istekle, merakla, özlemle beklemek.

  • hak yolu deyimi

     Cenab-ı Allah`ın insanlara kitapları ve peygamberleri ile bildirdiği, dünya hayatında tutmaları gereken yol, yaşama düzeni, doğru ve haklı yol.

  • hâle yola koymak deyimi

     Düzenlemek, tertiplemek, iyi işler bir duruma getirmek.?Hele şu işleri bir hâle yola koyalım, o zaman tatilini de düşünürüz.?

  • yarı yolda bırakmak deyimi

     Verilen desteği, yapılan yardımı sonuna kadar götürmemek.?Sana nasıl güvenebilirim, beni kaç kez yarı yolda bıraktın.?

  • yol açmak deyimi

    (1) Yeni bir yol yapmak. (2) Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek. (3) Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak. (4) Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.?Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı.?

  • yol almak deyimi

     (1) Çıkılan yolda ilerlemek.?Bir saatte epey yol alırız.? (2) Mesleğinde ilerlemek.?Kaynakçılığa başlayalı çok olmadı ama oldukça yol aldı.?

  • yol aramak deyimi

     Bir meseleye çare bulmaya çalışmak, imkân aramak.?Bu çıkmazdan kurtulmak için bir yol arıyoruz fakat bulamıyoruz.?

  • yol bulmak deyimi

     Bir çözüm, bir çare bulmak.?İnşallah bir yolunu bulur, öderiz borcumuzu.?

  • yol geçen hanı deyimi

     Hemen herkesin girip çıktığı, uğradığı yer.?Sanki bu ev yol geçen hanı, hiç mi rahat etmeyeceğiz kendi evimizde!?

  • yol göstermek deyimi

    (1) Rehberlik etmek, yolu bilmeyene tarif etmek, nasıl gidileceğini anlatmak. (2) Nasıl davranılacağını, ne yapılacağını öğretmek.?Benim elimden bir şey gelmez, patrona git, o bir yol gösterir sana.?

  • yol iz bilmemek deyimi

     (1) Bulunduğu yerde yabancı olup gideceği yolu ve yeri bilmemek. (2) Görgüsüz davranmak.

  • yol kesmek deyimi

     (1) Birinin geçmesine engel olmak. (2) Issız yerlerde, yollarda soygunculuk yapmak.?Düğün alayının yolunu kesmiş eşkıyalar.?

  • yol tutmak deyimi

     Yaşayışını inandığı, doğru bildiği bir düzende sürdürmek.?Sen de kendine özgü bir yol tuttun demek!?

  • yol yordam deyimi

     Bir şey, davranış ya da yapışın usul ve kuralları.?Madem yol yordam bilmezsin neden kalkışırsın böyle bir işe.?

  • yola çıkmak deyimi

     (1) Bir yere gitmek üzere bulunduğu yerden ayrılmak.?Sabah erkenden yola çıkacaklarmış.?

  • yola düşmek deyimi

     Bir zorunluluk sebebiyle yola çıkmak, yol almaya başlamak.?Çabuk olun, onlar yola düşmüşlerdir bile.?

  • yola gelmek deyimi

     Ters tutumunu düzeltmek, uslanmak, istenilen biçimdeki davranışı kabul etmek.?Kaygılanma, eninde sonunda yola gelecektir.?

  • yola getirmek deyimi

    Birinin bir konudaki ters tutumunu düzeltmek.

  • yoldan çıkmak deyimi

     (1) Bir taşıt bir sebeple yolundan ayrılmak, gitmez olmak. (2) Kötü yola sapmak, doğru yoldan ayrılmak, azgınlığa düşmek.?Komşunun çocuğu iyice yoldan çıkmış, ne yaptığını bilmiyor.?

  • yoldan kalmak deyimi

     Gitmek istediği yere gidememek, alıkonmak, bir engel dolayısıyla gecikmek.?Çekilin önümüzden, bizi biraz daha oyalarsanız yoldan kalacağız.?

  • yolu düşmek deyimi

     Yolu üzerinde bulunan o yerden geçmesi gerekmek; o yer, yolu üzerinde bulunmak.?Sizin köye de yolum düştü, babanı gördüm, sana selâm söyledi.?

  • yolu tutmak deyimi

    Bir yoldan kimseyi geçirmeyecek biçimde düzen kurmak.?Askerler tam teçhizatlı yolu tutmuşlar, bekliyorlardı.?

  • yoluna çıkmak deyimi

     (1) Karşılamaya gitmek. (2) Yolda karşısına çıkmak.?Bütün kasaba halkı yeni gelen kaymakamın yoluna çıkmıştı.?

  • yoluna girmek deyimi

     İstenilen biçimi almak, gerekli olan şekilde gelişmek.

  • yoluna koymak deyimi

     Bir işi olumlu bir duruma sokmak, istenilen şekle getirmek.?İşlerini kısa zamanda yoluna koymayı başardı.?

  • yolunu beklemek deyimi

     Gelmesini beklemek.?Az yolunu beklemedi oğlunun.?

  • yolunu bulmak deyimi

     (1) Kanunî olmayan yollardan kazanç sağlamak. (2) Çözüme ulaşmak, gereken çareyi bulmak.?Onu razı etmenin yolunu buldum, çabuk benimle gel.?

  • yolunu kaybetmek deyimi

     Hangi yoldan gideceğini bilememek, şaşırmak.?Çocuklar yollarını kaybetmişler, tam aksi yönde ilerliyorlardı.?

  • yolunu sapıtmak deyimi

    Kötü yola düşmek, doğru yoldan ayrılmak.?Yolunu sapıtmış şu adamı Allah` tan başka kim doğru yola getirebilir??

  • yolunu yapmak deyimi

    Bir işi olumlu sonuca ulaştıracak ya da mümkün kılacak girişimde bulunup hazırlık yapmak veya tedbir almak.

Rasgele Deyim Videosu


Kavrama Göre Rasgele Deyimler

Kavramlar - 1 (6)

Kavramlar - 2 (6)


uzaktan eğitim öğrencileri

Deyim Kategorileri

Futbol Deyimleri

Birçoğumuzun en büyük tutkusu olan futbol ile hayatımıza giren deyimleri sizler için derledik...

Bilgisayar Deyimleri

Programlama algoritmalarının kodlanırken kullanıldığı programlama dili kavramlarını ve veri tabanı dili SQL...

Sağlık Deyimleri

Madem bu hayatta önce sağlık geliyor, o halde sağlıkla ilgili onlarca deyim de deyimler sözlüğümüzde yer al...

Motorcu Deyimleri

Hobisi motor olan motorsiklet düşkünlerinin kendi aralarında sıklıkla kullandıkları enteresan deyimlerin listesini...

Politika Deyimleri

Hayatımızın olmazsa olmazı, siyaset, politika ile ilgili jargonda yer alan deyimleri sizler için etüt edip, derleyerek...

Haber Deyimleri

5N-1K gibi en çok bilinen bir deyimin içinde bulunduğu haberler kategorisinde bakalım ilginizi çekecek başka ne deyimler yer...

Spor Deyimleri

Günlük hayatımızın vazgeçilmezlerinden birisidir spor. Hem sağlık için hem de görünümümüz için elzemdir spor yapmak. Futbol dışında...

Müzik Deyimleri

Ruhun gıdasıdır dediğimiz müzik ile ilgili günlük hayatımızda yer alan nice deyimler, nice sözler jargona girmiştir....

Alışveriş Deyimleri

Gel vatandaş gellll diye başlar alışveriş deyimlerimiz. Özellikle bayanları yakından ilgilendiren, damping, indirim, sezon sonu, seri sonu ve daha neler neler...


müzik listeleri

Rasgele Deyimler - 1 (4)

Rasgele Deyimler - 2 (4)


ingilizce tercümesi

En Çok Aranan Deyimler - 1 (8)

En Çok Aranan Deyimler - 2 (8)


müzik klipleri

İngilizce Deyim Örnekleri - 1 (3)

  • It's raining cats and dogs.

    Bardaktan boşanırcasına yağmur yağması.

  • A storm in a teacup.

    Bir kaşık suda fırtına kopartmak.

  • That ship has sailed.

    O treni kaçırmak. Çoook geç kalınması.

İngilizce Deyim Örnekleri - 2 (3)

  • Come rain or shine.

    Her ne olursa olsun.

  • Calm before the storm.

    Fırtına öncesi sessizlik.

  • Have your head in the clouds.

    Aklı bi karış havada olmak.